Bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere
Keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı?
Aradığım aşkı bulduysam sendedir
Ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir.
Adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin...
Beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin
Geriye kalan yalnızca tanımadığım bu tendir
Aradığım aşkı bulduysam sendedir
Ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir
30 Nisan 2012 Pazartesi
AHMET ASLAN
Pervaneyim pervane
Ahuzar oldum ateşte
Perim deydi tenine
Yandım kavruldum
Döndüm döndüm nice döndüm
Ahuzar oldumda döndüm
Aramam derman derdine
Görünmez yüküm gözünde
Perim deyince tenine
Oynar yüreğim içinde
Oynar direğim içinde
Pervaneyim pervane
Gözlerin hep tanyerinde
Kızıla dönsün artık küreyi alem
Kızıla dönsün karanlık gece
Yansın yansın da kavrulsun
Çıranın içine dönsün
26 Nisan 2012 Perşembe
8 Marta Beşiktaş ve Atletico Madrid arasında oynanan maçta Beşiktaş maçı 3-1 kaybetmişti. Beşiktaş'ın bu yenilgisi doğal olarak gazetelere manşet olmuştu. Aynı maçı farklı gazeteler farklı şekillerde ele almışlardı.Fanatik gazetesi 'fiyasko' olarak nitelendirirken; Fotomaç gazetesi maça daha iyimser bakmıştı. ikinci maç için umutlu bir şekilde bahsediyordu.
Her iki gazetede okuyucularını etkilemek için çeşitli yöntemler kullanmışlar. fanatik gazetesi verdiği başlığa uygun fotoğraf koymuş. fotoğrafta tepetaklak olmuş bir Beşiktaşlı futbolcuyu vermiş. Buda düşüncesini daha inandırıcı kılmasına neden olmuş. Fotomaç'ta ise Beşiktaş'ın golünü göstermiş.
Fanatik gazetesinin haberini okuyan biri Beşiktaş'ın maçta hiçbir varlık göstermediğini, rövanş maçı için umutlanmaya gerek olmayacağını düşünebilir. Fotomaç gazetesini okuyan biri ise Beşiktaşın iyi oynadığını, turu geçecek kapasitede olduğunu düşünebilir.
Fanatik gazetesi olumsuz bir şekilde yaklaşırken, fotomaç gazetesi olumlu bir şekilde yaklaşmış
Fotomaç gazetesi okuyucularını beşiktaşın bu turu geçeceğine inandırmaya çalışmış. Beşiktaşın iyi bir takım olduğunu ve maçta iyi bir oyun segilediğini göstermeye çalışmıştır. fanatik gazetesi ise Beşiktaşın turu geçmesinin zor olduğunun, kötü bir oyun sergilediğini göstermeye çalışmıştır.
6 Nisan 2012 Cuma
Ali Sürmeli (1959 - .... )
1959 yılında Varto, Muş'da doğdu. M.S.Ü. Konservatuvarı Tiyatro bölümünden mezun (1985) olan sanatçı, Sokak Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu’nda görev yaptı. Sinema filmleri ve dizilerde oynadı. Deli Yürek dizisiyle televizyonda tanındı.
Ödülleri
8. Ankara Film Festivali, 1996, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Sokaktaki Adam 37. Antalya Film Festivali, 2000, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Filler ve Çimen 18.Siyad Türk Sineması Ödülleri, 1996, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Sokaktaki Adam
Girdap- 2008 Kuzey Rüzgarı 2007 Eve Giden Yol 1914 - 2006 Ankara Cinayeti - 2006 Yağmurdan Sonra - 2006 Umut Adası - 2006 Sınav - 2006 Aşka Sürgün - 2005 Şeytan Ayrıntıda Gizlidir - 2004 Kasabanın İncisi - 2003 Kin ve Gül - 2003 Hürrem Sultan - 2003 Banka - 2002 Şellale - 2001 Son - 2001
Filler ve Çimen - 2000 Deli Yürek - 1999 Kaçıklık Diploması - 1998 Karışık Pizza - 1998 Kurtuluş - 1996 Düş, Gerçek, Bir De Sinema - 1995 Sokaktaki Adam - 1995 Babam Askerde - 1994 Mavi Sürgün - 1993 Gece Dansı Tutsakları - 1988 Dönüş - 1988 Beyaz Ölüm
Oynadığı Bazı Dizi Filmler
Baba Ocağı 2008 Kuzey Rüzgarı 2007 Yağmurdan Sonra - 2006 Aşka Sürgün - 2005 Şeytan Ayrıntıda Gizlidir - 2004 Kasabanın İncisi - 2003 Kin ve Gül - 2003 Hürrem Sultan - 2003 Deli Yürek - 1999
ELQAJİYE
İNTERNET
BAĞIMLILIĞI VE RUH SAĞLIĞI
Gelişen teknolojile birlikte hemen hemen her evden
bilgisayar ve internet bulunmaktatır. Faydalı amaçlarda kulanıldığı gibi bazen
de zararlı amaçlar içinde kullanılmaktadır. Buda kötü sonuçlara sebebiyet
vermektedir. Günümüzde yetişkinler kadar çocuklarda internette çok zaman
geçirmekteler. Bazı çoculların aşırı kullanmaları sonucu bağımlılık yapmasına neden
olmaktadır.
KİMLER
BİLGİSAYAR/İNTERNET BAĞIMLISIDIR?
‘’Araştırmalar iş ya
da ödev hazırlama süresi hariç bağımlı olmayan bir kullanıcının haftalık
bilgisayar/internet kullanım süresinin ortalama 5 saat civarında olduğunu
göstermektedir. İş ya da ödev hazırlama süresi hariç haftalık 8-10 saati aşan bilgisayar
ve internet kullanımı, bilgisayar/internet bağımlılığı olarak tarif edilmektedir.
Bilgisayar/İnternet bağımlısı olarak tanı konulanların haftalık 8-10 saatin üzerinde
internete bağlı kaldıkları saptanmıştır.’’
Bağımlılığın belirtileri;
1.İnternet ile ilgili aşırı zihinsel
uğraş içinde olma.
2.Bilgisayar/internet
kullanımının azaltılması durumunda yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması. Örneğin
huzursuzluk, bunaltı, internette neler oluyor hakkında takıntılı düşünceler, isteyerek
veya istemeyerek tuşlara basma hareketi yapmak vs.
3.Aşırı kullanım nedeniyle sosyal çevre
ile problemler yaşamak (aile, okul, iş, arkadaşlar).
4.Bilgisayar/internet kullanımının yol
açtığı sorunlara (sağlık, okul, ailevi vb.). rağmen aşırı olarak devam etmesi
5.Bilgisayarın başında çok fazla zaman
geçirmekten kaynaklanan suçluluk duyma ve büyük bir zevk alma arasında gidip
gelme.
6.İnternette bağlı kalabilmek veya
internete bağlanabilmek için dürüst olmayan girişimlerde bulunmak (yalan
söylemek, hırsızlık yapmak gibi)
BİLGİSAYAR VE İNTERNETİN AŞIRI
KULLANIMINI ENGELLEMEK YA DA AZALTMAK
İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
Bu konuda aileye büyük işler düşmektedir.
Anne-baba çocuğun internet kullanımıyla
ilgili bazı kurallar koymalı ve çocuğun kurallara uymasını sağlanmalıdır. Ve bazı önlemler almalıdır.
Bu önlemler;
1.Bilgisayarın yerinin değiştirilmesi ve
diğer aile bireylerinin bulunduğu yere taşınması. Bu
sayede çocuğun güvenli olmayan sitelere girmesi engellenir.
2.Internet
defteri oluşturulması. Örneğin, internete haftalık giriş ve çıkış saatleri için
çizelge yapılmalı ve çizelge anne-baba tarafından kontrol edilmelidir. Böylelikle çocuk internette ne kadar
zaman kalcağı kontrol altına alınır.
3.Çocuğun arkadaşlarına sosyal
ortamlarda daha fazla zaman ayırması sağlanmalı ve arkadaşları ile internet
dışı yollarla iletişim kurması özendirilmelidir. Çocuk bu sayede arkadaşlarıyla
daha çok zamn geçirir. Kimllerle iletişim kurduğunu bilmemiz kulaylaşır.
Kurbağalar bir gün yarışma düzenlemiş. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmış ve yarış başlamış.Gerçekte seyirciler arasında hiç biri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş.Sadece şu sesler duyulabiliyormuş: ''Zavallılar! hiç bir zaman başaramayacaklar!'' Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:''Zavallılar! hiç bir zaman başaramayacaklar!'' Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş;''Bu işi nasıl başardın?'' diye.O anda farkına varmışlar ki; Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
Siz de, hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen söz ve kişilere karşı hep sağır kalın. Olumsuz düşünen insanları duymayın!…