13 Mart 2012 Salı

KENTLEŞME VE SUÇ
                                                                                 
Kent, modern hayatın tüm cazibelerini içermesi nedeniyle insanların yaşam alanı olarak tercihleri olmuştur. Bu tercih çoğunlukla da zorunluluklara dayanmaktadır. Ülkemizde özellikle 20. asrın ikinci yarısından sonra hızlı bir şehirleşme yaşanmış, hızla nüfusu ve sorunları artan büyük şehirler meydana gelmiştir. Göç hareketlerine bağlı olarak kentler, sosyal kontrolün azaldığı mekanlara dönüşmüştür. ( S. Şener, 2009: 179 )
Kırdan kente göçenler genellikle belli bir bölgenin, şehrin ismiyle anılan gecekondu mahallerinde yaşarlar. Şehrin zor koşullarına karşı dayanışmanın olduğu, ilk grup ilişkilerinin yaşandığı, geleneksel değerlerin ayakta tutulduğu gecekondu toplumu sosyal çözülmenin önüne geçer. ( Dönmezer, 1986: 69 ) Ancak gecekondu toplumunun kente karşılaştığı işsizlik, konut, çevre gibi problemlerle yeni bir hayat tarzından kaynaklanan sorunlar gelenek ve görenekleri eriterek düzensizliğe ve değişime neden olur. ( Balcıoğlu, 2001: 180 ) Özellikle göç eden ailenin kentte doğup büyüyen bireyleri, bir yandan anne babanın çalışmak zorunda olması nedeniyle gelenek ve göreneklerden uzaklaşırken, diğer yandan da kentin rekabetçi, başıboş ortamında sapkın davranışlar içine girebilmektedir. Bu sapkın davranışlar sosyal kontrolün olmadığı, denetim ve gözetimden uzak alanlarda suça dönüşmektedir.
Metropol kentlerde bazı mahalle ya da semtler aşırı alt kültür gruplarının barınağı haline gelebilmektedir. Bu gruplar içinde bulundukları toplumun sosyo – ekonomik geri kalmışlığını da kullanarak hukuk dışılığı ve suçu teşvik etmektedir. Bu şekilde suç sosyal etkilenişim  marifetiyle intikal eden  ve  suçu  normatif olarak tasvib eden  ve  hatta    ona    hayranlık   duyan bir kültür ortamının bir parçası olmaktadır.   ( Dönmezer, 1986: 60 )
Kentte oluşan yaşam biçimiyle komşuluk ilişkileri gibi toplumsal denetim mekanizmalarının yok oluşu neticesinde kentin gözde semtlerinde bile terör örgütleri barınıp, burayı hücre evine dönüştürerek, kent için tehdit unsuruna dönüşebilmektedir. ( Bostancı’da son yaşanan olay )
İdeolojik temele dayanarak ya da ekonomik menfaat ilişkileri çerçevesinde suçlular bir zeminde buluşarak, kendilerine özgü suç teknikleri geliştirerek, kapsamlı ve organize örgütlerle suçu hayat şekli haline getirmektedir. Bu şekildeki suçlular, kendilerini suç işledikleri topluma tabi saymaz. Suçlu fiilini hayatının kişisel olmayan bölgeleri içinde işler. Şehir hayatının kültür yönünden heterojen özelliği sayesinde suçlular kendilerine özgü bir kültür geliştirir.
Ülkemizde suça genel olarak baktığımızda kent ve kırsaldaki suçlar miktar, tür ve nitelik olarak farklılık göstermektedir. Cana karşı suçlar en çok kırsal kesimde, mala karşı suçlar ise kentte işlenmektedir. Cana karşı suçlarda en belirgin neden namustur. Kırsal kesim kültüründe adam öldürme kişisel problemleri çözmede bir yol olarak benimsenir. Oysa kent kültüründe sorunların çözümü için daha çok hukuki ve kurumsal aktörler işlev görmektedir.
Kentlerde gecekondu bölgelerinde yaşayan, düşük gelire sahip kişilerle, eğitim düzeyi yüksek, orta ve iyi gelir sahibi, kentin imkanlarına sahip bölgelerde yaşayanlar arasında farklı suç türleri gelişmektedir. Hırsızlık, cebir ve şiddet suçları gecekondu bölgelerinde yaşayanlarda daha çok görülür. İyi bir eğitim almış, geliri iyi olan kişilerde ise beyaz yaka suçları, profesyonel suçlar gözükmektedir. ( Yıldırım, 2004:126 ) Teknolojik imkanların yaygınlaşmasıyla son dönemde bilgisayar ve bilişim suçlarında da artış gözlemlenmektedir.
Suçu ve onu oluşturan faktörleri kentleşmeye yada tek bir nedene bağlamak şüphesiz gerçeklerden uzaklaşmak olacaktır. Suçun oluşumunda kentleşmenin rolü olduğu gibi sosyal, psikolojik, sosyo-psikolojik bir çok faktörün rol aldığı muhakkaktır.
[*] İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü, Polis Memuru

KAYNAKÇA:
ŞENER, Sami, Sosyoloji Sosyal Bilimlere Alternatif Yaklaşım, İnkılab Basım Yayım, İstanbul, 2009
BALCIOĞLU, İbrahim, Şiddet ve Toplum, Bilge Yayıncılık, İstanbul, 2001
ERKAN, Rüstem, Kentleşme ve Sosyal Değişme, Bilimadamı Yayınları, Ankara, 2002
DÖNMEZER, Sulhi, Hızlı Şehirleşmenin Yarattığı Ekonomik ve Sosyal Sorunlar, ‘ Hızlı Şehirleşme ile Suç ve Ceza Adalet Sistemi İlişkileri ’ Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı, İstanbul, 1986
YILDIRIM, Aziz, Kentleşme ve Kentleşme Sürecinde Göçün Suç Olgusu Üzerindeki Etkileri, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2004
          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder